8 Temmuz 2022
Bu basit çalışma İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 8 Haziran 2022 tarihindeki haliyle görme engelli İstanbullulara dair verisini (ibb2022) TÜİK’in 2021 tarihli Eğitim Seviyesi istatistikleri (tüik2021) ile karşılaştırmaktadır.
Her iki veritabanı da 2 Temmuz 2022 tarihinde görüntülenmiştir. ibb2022 veritabanı XLSX formatında indirilip CSV’ye çevirilmiş, tüik2021 ise CSV olarak indirilmiş, ve çeşitli düzenlemeler yapıldıktan sonra kullanılmıştır. ibb2022’nin CSV dosyası ve tüik2021’in her iki versiyonu repoda mevcuttur.
Sonuçta ortaya çıkan tablo şu şekildedir:
Grafikten gördüğümüz üzere, görme engelli olmayan vatandaşlarda okuryazar olmama oranı, nüfus genelinin yaklaşık 7,5 kat üzerinde (görme engellilerde %18,72, genel nüfusta %2,48). Örgün eğitim almayıp yine de okuryazar olan kişilerin oranı ise genel nüfusta yaklaşık 3 kat kadar daha yüksek (genel nüfusta %10,04, görme engellilerde %3,96).
Çalışmada çeşitli detaylı göstergeleri «K12/1-8» ve «K12/Lise» olarak birleştirdim. Bunun sebebi karşılaştırmayı kolaylaştırmaktı. Önemli bir detay olarak, ibb2022’de, örneğin %3,92’lik bir kısmını temsil eden «Özel Eğitim»’li olarak listelenen kimseleri, işbu özel eğitimin örgün eğitim kapsamında sağlanan özel eğitim hizmeti olduğunu düşünerek, «K12/1-8» kapsamına aldım. Önemli bir husus şu ki eğer bu eğitim durumu indexini doğru yorumladıysam, bu özel eğitimin bir kısmının lise yıllarında da olduğu gibi bir problem var. Fakat doğru ya da yanlış yorumlamış olmama bağlı olmaksızın, bu durum gözlenen sonuçları ciddi bir şekilde etkilemiyor, çünki karşılaştırılan oranlar, K12/1-8’in oranından bu 3,92 rakamını çıkarsak dahi ciddi bir şekilde değişmiyor.
K12/1-8 sütunları lise eğitimi görmemiş, ilkokul ortaokul ya da ilköğretim mezunu kişiler ile, özel eğitim görmüş kimseleri kapsıyorlar. Her iki veri setinde de en çok vatandaşı bu aralıkta görüyoruz. Görme engelli vatandaşların %55,61’sı, genel nüfusun ise %47,52’si bu kategorideler.
Bir sonraki kategori, mesleki ya da diğer liselerde eğitim görmüş kimseleri kapsıyor. Genel nüfusun %22,26’sı ile görme engelli vatandaşların %15,59’unu burada buluyoruz.
Bu son iki karşılaştırmadan, ciddi oranda görme engelli vatandaşın, örgün eğitime dahil olabilseler dahi, liseye geçişte ayrımcılık yaşadıkları sonucunu çıkarabiliriz.
Yüksek öğrenim kategorisinde önlisans ve lisans kademesinde diploma sahibi olan vatandaşları görüyoruz. Genel nüfusun %15,51’i bu eğitim seviyesine sahipken, görme engelli vatandaşlarda bu rakam yalnızca %5,9. Okuryazar kategorisinde olduğu gibi burada da 3 kata varan bir dezavantaj görülüyor.
Belki de en dramatik rakam son kategori olan lisans üstü eğitim kategorisinde mevcut. Yüksek lisans ve doktora diploması sahiplerinin yanında, tıp gibi, 5 veya 6 yıllık fakültelerin mezunlarını da içeren bu kategoride, genel nüfusun %2,17’si temsil edilirken, bu oran görme engelli vatandaşlarda yalnızca %0,2. Yani, lisans üstü seviyesinde görme engelli vatandaşların 10,85 kat daha az temsil edildiğini görüyoruz. Kuşkusuz bu tesadüfi bir rakam olamaz, görme engelli vatandaşların eğitimlerinde ilerlemelerinin ortaokul itibariyle her adımda gitgide zorlaştığı aşikar.
Bu sonuçlara bakarken dikkate edilmesi gereken en öncelikli detay, görme engelli verileri yalnızca İstanbul’dan gelirken, genel nüfus verilerinin Türkiye genelini kapsıyor olması (görme engelli vatandaşlar da dahil olmak üzere), ve tüik2021 verisinin yalnızca 6 yaş ve üzeri vatandaşları hesaba almasıdır. Bu karşılaştırmayı yaparken İstanbul örnekleminin Türkiye genelini temsil ettiği ve Türkiye verisinin görme engelli vatandaşları da içeriyor olmasının kayda değer bir değişikliğe sebep vermeyeceği varsayımlarından yola çıkıyoruz.
Ayrıca iki veri setinde de hatrı sayılır sayıda eğitim durumu bilinmeyen vatandaş bulunduğunu ve bunların çalışma dışı bırakıldığını da not etmeliyim.
Son olarak, ne TÜİK, ne de İBB kategori ve kriterlerini açık bir şekilde belirttikleri için, her iki veri setinde de bulunan kategori ve değişken isimlerini kendi genel bilgime göre yorumlamak durumunda kaldım.
Aşağıda tablo şeklinde grafikteki kategorilere ait yüzde değerleri verilmiştir.
Okuryazar Değil | Okuryazar | K12/1-8 | K12/Lise | Yüksek Öğrenim | Lisans Üstü | |
---|---|---|---|---|---|---|
Genel Nüfus | 2.48 | 10.04 | 47.53 | 22.26 | 15.52 | 2.17 |
Görme Engelli | 18.72 | 3.96 | 55.61 | 15.60 | 5.90 | 0.21 |
Bu çalışmanın sonunda iki ana gözlemde bulunabiliriz: ilkin, görme engelli vatandaşların %22,67 gibi büyük bir kesimi, yaklaşık her 5 görme engelli vatandaşın biri, örgün eğitimin dışında kalırken, bunların yalnızca küçük bir kesimi bu duruma rağmen okuma yazma öğrenebiliyor. İkincisi, örgün eğitime girişteki dezavantajı bertaraf edebilen görme engelli vatandaşlar için, her müteakip eğitim seviyesi bunlardan birçoğunu eğitim sisteminin dışına iten birer engel teşkil ediyor. Her adımda aradaki farkın katlandığı, üniversite seviyesinde 3 kat olan dezavantajın, lisansüstü eğitimde neredeyse 11 kata ulaştığı görülüyor.
Sonuç olarak, gerek ayrımcılık, gerek erişilebilirlik imkanlarının yetersizliği, gerek sağlamcılık gibi sebeplerle, görme engelli vatandaşlar ya temel eğitime ulaşamıyor, ya da en temel eğitim sonrasında örgün eğitim sisteminin dışında kalıyor.