Startup dünyasında sık kullanılan kelimeler ve terimler
Bir şekilde startup dünyasına giriş yaptıysanız (ister girişimci, ister yatırımcı, ister geliştirici), kendine özgü bazı terimlerin sıkça kullanıldığına şahit olmuşsunuzdur. Bunların bazılarının kabul edilmiş çevirileri de yoktur. Bu listede olabildiğince çevirilerini de kullanarak yaygın terimleri tanımları ile birlikte derlemeye çalıştım.
Türkçe'ye 3A
(Arkadaşlar, Aptallar ve Aile) olarak çevrilebilir. Bu kısaltma taze girişimcilerin yolun başındayken kolayca destek alabilecekleri kaynakları açıklayan eğlenceli bir terimdir. Aptal
kelimesi bire bir tercümeden dolayı seçilmiştir. Aslında kolay ikna edilebilir kişiler için kullanılır.
Asıl adı Pareto Prensibi olsa da yaygın olarak 80-20 kuralı
diye bilinir. Bu kural der ki, çıktıların önemli bir çoğunluğu girdilerin çok azı tarafından oluşturulur. Örneğin, yapılan işin %20'si gelirin %80'ini oluşturur.
Türkçe'ye hızlandırıcı
diye çevirebiliriz. Küçük işletmelerin ve girişimlerin büyümesine yardımcı olacak fon, tavsiye, danışmanlık, bağlantı, satış, mentorluk, eğitim bileşenleri ve sonuçlandırma gibi destekler sunan organizasyonlar veya programlara denir.
Türkçe'ye yanlış anlaşılmalara sebep olsa da melek yatırım
olarak çevirebiliriz. Bu tür bir yatırım, genellikle başlangıçta girişim ilk aşamalarında olduğunda gerçekleşir. Bir yatırımcı ya da bir "iş meleği", şirketteki bir miktar hisse için açılış ya da büyüme sermayesi sağlar. Melek kelimesi karşılıksız ve katıksız bir iyiliği temsil etmez. Yatırımcı kar amacı gütmeden ve kendini korumadan kaynak yatırmayacağı halde melek denmesinin sebebi ilk ve başlatıcı olması olabilir.
Kelime anlamı devralma
'dır, startup dünyasında ise satın alma anlamına gelir. Bir satın alma, bir şirketin diğer şirketin kontrolünü kazanmak için hisselerinin çoğunu (%50'den fazlası) veya tamamını satın almasıdır.
Özyükleme
ya da özyatırım
olarak çevrilebilir. Bootstrapping
, kişisel tasarruf ve ya (şanslıysanız) ilk satışlardan elde edilen paradan başka bir şey olmadan sıfırdan bir girişim kurmaya denir. Ayrıca bir isim olarak da kullanılır: boostrap, girişimci tarafından çok az para ile veya dışardan hiç bir yatırım ve destek olmadan başlatılan bir girişimdir.
Türkçe'ye marka değeri
olarak çevirebiliriz. Marka değeri, bir şirketin eşdeğer bir rakiple karşılaştırıldığında bir üründen (ayırt edilebilir bir isme sahip) ürettiği değer anlamına gelir.
başabaş noktası
olarak çevirebiliriz. Gelir ve giderin eşitlendiği kara geçişin başladığı noktadır. Bu proje başında hesaplanarak yatırımcıya bir plan içinde sunulur. İnandırıcı olması ve erken ulaşılabilir olması yatırımcıların aradığı kriterlerdir.
geçiş yatırımı
veya köprü yatırımı
olarak çevrilebilir. Bridge financing
, yatırımcıların girişimin bir sonraki fon turuna ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla, paralarını geri alabilmeleri şartıyla, kısa vadeli kredi şeklinde yatırım yapmalarıdır. Temel olarak, bir başlangıç şirketini ayakta tutmak için yatırımlar arasına köprü
kurmak için kullanılır.
Türkçe'ye negatif nakit akışı
olarak çevirebiliriz. Burn rate
, bir şirketin kârlılığa ulaşmadan önce genel giderler için para (genellikle risk sermayesi) harcama hızıdır. Çoğunlukla aya göre hesaplanır (örneğin, ayda 5.000 dolar vb.).
Kayıp oranı
diye çevirebiliriz. Bir ürünün ya da hizmetin belirli bir zaman aralığında kaybedilen müşteri sayısının, toplam müşteri sayısına oranıdır. Kayıp oranının düşük olması sadakatin yüksek olması anlamına geldiği için yatırımcılar tarafından aranan bir özelliktir.
Rekabetci istihbarat demektir. Rekabetçi istihbarat, bir şirket tarafından rakip işletmeler ve pazarlar hakkında toplanan bilgileri ifade eder ve daha sonra bu bilgiler etkili stratejiler oluşturmak için analiz edilebilir.
Ortak çalışma alanı
olarak kabul görmüştür. Çalışma alanı ve diğer hizmetleri belli üyelik paketleri sunarak kişilere ve şirketlere kiralayan organizasyonlardır. Bu hizmetlerin yanı sıra üyelere ağ kurma etkinlikleri gibi hizmetler de sunmaktadır.
Kitle fonlaması olarak Türkçe'de yaygınlaşmıştır. Crowdfunding
, yeni bir iş girişimini finanse etmek için çok sayıda kişiden az miktarda sermaye kullanımıdır. Crowdfunding
, yatırımcı havuzunu geleneksel yatırımcı zinciri, akrabalar ve girişim yatırımcıları çemberinin ötesine genişleterek girişimciliği artırma potansiyeli ile, yatırımcıları ve girişimcileri bir araya getirmek için kurulan sosyal medya ve kitlesel fonlama web sitelerinin kolay erişilebilirliğini kullanır.
Erken aşama olarak çevirilebilir. Genellikle şirketin gelişiminde ilerleme olduğuna dair kanıtlar olmasına rağmen, şirketin diğer taraflarında yeterlilik henüz olamamıştır. Örnek olarak, genellikle yönetim ekibi eksiktir. Ürün veya hizmet hala geliştirilmektedir.
çıkış
ya da kaçış
diye çevrilebilir. Bir yatırımcının (genellikle bir risk sermayesi sahibi) kazançlarını (veya zararlarını) toparlamak için bir firmadaki hissesini satmasıdır. Genellikle yatırım kararı sırasında planlanan bir harekettir ve girişimin genel planına da dahil edilebilir.
Birebir çevirisi Asansör Konuşması
olabilir. Bir girişimcinin asansör yolculuğu kadar kısa bir süre içinde (30-60 saniye) kendini tanıtma, fikirlerini ifade etme ve karşısındakini ikna etmesini sağlayacak kısa sunumdur.
Finansal teknoloji
olarak çevirebiliriz ve kısaltma olarak da fintek
kullanabiliriz. Fintek, finansal hizmetlerin sunumunu ve kullanımını iyileştirmeyi ve otomatikleştirmeyi amaçlayan yeni teknolojiyi tanımlamak için kullanılır.
"free" ve "premium" kelimelerinin bir birleşimi olan freemium terimi, müşterilere tamamlayıcı ve ekstra hizmetleri ücretli sunmayı içeren bir tür iş modelidir. Bir şirket, müşterilere denemesi için ücretsiz basit ve temel hizmetler sağlar; daha gelişmiş hizmetleri veya ek özellikleri de ücretli olarak sunar. Bir çeşit, "müşterinin ayağı alışsın" bakış açısıdır.
Çevirisi serbest fon
olarak yaygınlaşmıştır. Belirli bir seviyenin üstündeki yatırımcılardan oluşan, diğer yatırım fonlarına göre yasal düzenlemelerde daha esnek olan, daha geniş bir yelpazede daha serbest işlem yapabilme hakkı olan bir fon türüdür. Yüksek riskli yatırımlar yapabildikleri için ve yasal avantajları oldukları için tercih edilirler. İlk serbest fon 1949'da kurulmuştur. Yapıları ve avantajları gereği startup fikirlerine yatırım yapmaya yakın oldukları düşünülebilir.
Kuluçka
olarak Türkçe'ye çevrilebilir. Incubator
, yeni şirketlere ve girişimlere yönetim eğitimi veya ofis alanı gibi hizmetler sunarak kurumsallaşmasına ve gelişmesine yardımcı olan bir şirket ve ya organizasyondur. Sık sık hızlandırıcılar (accelerator ) ile karıştırılırlar. Hızlandırıcı bitki fidelerinin yetişmesi için en uygun koşulları elde etmek adına bir sera kurar, kuluçka merkezi ise filizlenme ve büyüme için en iyi toprakla kaliteli tohumları eşleştirmeye yardımcı olur.
Halka arz
olarak Türkçe'ye çevrilebilir. Initial Public Offering (IPO), yeni bir hisse ihracında özel bir şirketin hisselerinin ilk defa halka sunulması sürecini ifade eder. Bu pay ihracı, bir şirketin yatırımcılarından sermaye artırmasına izin verir.
Fikri mülkiyet demektir. Bir şirketin şirket içi bilgi birikimi anlamına gelir. Bu, şirkete özel olduğu ve rakipleri tarafından kopyalanamayacağı için değerlidir.
Yatırım turu demektir. Yatırım turu, yatırım tipinin daha spesifik bir şekilde belirlenmesine ilişkin bilgilerin bulunmadığı durumlardaki zaman aralığının adı için kullanılan genel terimdir.
Geç aşama olarak çevrilebilir. Bu aşamada şirketler tipik olarak süreklilik arz eden bir üretim sergilemişlerdir ve genellikle güçlü bir piyasa varlığına sahip iyi bilinen bir ürüne sahiptirler. Pozitif nakit akışı yaratma noktasına ulaşmış ve teğet piyasalara genişleme denemelerine başlamıştır.
Türkçe'de lansman olarak kullanılır. Bir girişim fikrinin hayata geçmesi, veya bir ürünün aktif olarak pazara sunulmasını demektir.
Yalın girişim
diye çevirebiliriz. Yalın girişim yöntemi, devrimsel ürünler üretmek yerine tüketicilerin isteklerini gösterdiği ürünleri geliştirmeyi savunur. Yalın girişim yöntemleri ağırlıklı olarak müşteri kayıp oranı, ömür boyu müşteri değeri ve ürün popülerliği gibi müşteri ile ilgili bilgilere odaklanır.
Niyet belgesi olarak çevirebiliriz. Bir yatırımcı ile startup arasındaki belge, finansman için bağlayıcı olmayan temel şart ve koşulları içerir. İlgili taraflar arasında bir anlaşmaya varıldığında, bu belgeye dayanan bağlayıcı bir anlaşma hazırlanır.
Orta aşama olarak çevrilebilir. Girişimin ne yaptığını anladıktan sonraki aşamasıdır. Artık ürün için para yatırma ya da yatırım bulma aşamasıdır.
Türkçe'de genellikle MVP kısaltması kullanılır. Yeni bir ürünün erken benimseyenleri (ilk sadık kullanıcılar) tatmin etmeyi amaçlayan temel bir sürümünün geliştirilmesini içeren teknik. Ürün daha sonra ilk kullanıcılardan gelen geri bildirimler dikkate alınarak başka özellikler eklenerek geliştirilir.
Birebir Türkçe bir eşleniği yoktur (umarım şimdilik). pitch deck
, yatırımcılara genel bir bakış açısı sağlamak için, ürününüzü sergileyen, iş modelinizi paylaşan, para kazanma stratejinize gösteren ve ekibinizi tanıtan kısa bir sunumdur. Bazı ünlü şirketlerin örneklerini https://piktochart.com/blog/startup-pitch-decks-what-you-can-learn/ adresinden bulabilirsiniz.
Birebir çeviri kavram kanıtlama
olarak yapılabilir ama yaygın olarak PoC
kısaltması kullanılıyor. Bir fikir, ürün ya da hizmetin potansiyel bir pazara sahip olduğunu ve bir soruna çözüm getirdiğini üretmeden önce gösterebilmektir. Prototip ile karıştırmamak gerekir.
Prototip
olarak Türkçe'ye çevrilmiştir. İlk örnek
de diyebiliriz. Bir fikri ve ürünü test etmek için oluşturulmuş erken bir örnek, model veya sürümdür.
Şimdilik Türkçe'de oturmuş bir çevirisi yoktur. Elde tutma bonusu diyebiliriz. Kilit bir çalışana düzenli maaşının dışında, bir birleşme veya devralma gibi önemli bir iş döngüsü sırasında veya önemli bir üretim döneminde, işte devam etmeye teşvik edici olarak sunulan, hedefli bir ödeme veya ödüldür. Çalışanın pozisyonunu veya şirketi bırakmaması için tasarlanan bu ödeme, genellikle bir kerelik bir ödemedir.
Doğrudan çeviri yaparak yatırım getirisi
ya da yatırım geri dönüşü
diyebiliriz. ROI, bir yatırımın verimliliğini değerlendirmek veya farklı yatırımların verimliliğini karşılaştırmak için kullanılan bir performans ölçütüdür. ROI, yatırımın maliyetine orantılı olarak belirli bir yatırımın getirisini doğrudan ölçmeye çalışır.
Birebir çeviri olarak tohum fonu denebilir. Aile üyeleri, arkadaşlar, bankalar veya bir yatırımcı tarafından yapılan küçük, erken aşamadaki ilk yatırım turuna genel olarak seed funding
denir.
Tohum aşaması olarak çevrilebilir. Bu aşama, bir girişimin piyasaya çıkmasından hemen sonraki ve PoC üzerinde çalıştığı dönemini ifade eder. Bu aşamada, girişimciler sonraki aşamalara geçmeden önce sunduklarını ürünü geliştirebilmeleri için ilk satışları almak ve erken benimseyenlerden geri bildirim almak istemektedir.
Bir girişim şirketinin içinde bulunduğu gelişim aşamalarına denir. Şirketlerin her aşamasını tanımlayan açık bir kural yoktur, ancak basitçe tohum aşaması (seed stage), erken aşama (early stage), orta aşama (mid-stage) ve geç aşama (late stage) olarak kategorize edilebilir. Çoğu VC firması şirketlere sadece bir veya iki aşamada yatırım yapar. Bununla birlikte, bazı firmalar farklı aşamalardaki şirketlere yönelik birden fazla fon yönetmektedir.
Çok büyülü bir kelime gibi kullanılıyor. Türkçe'ye de artık yerleşmiş olduğunu kabul edebiliriz. Girişim kelimesi anlamını tam olarak karşılamıyor. Genel bir tanım olarak, operasyonun erken veya büyüme aşamalasında olan, genellikle üç yaşın altındaki ve kârlı bir şirket olma hedefinde olan şirketlerdir. Çok farklı tanımlamaları da yapılıyor ve zamanla oturmuş bir tanıma ulaşacaktır...
Unicorn
kelimesinin Türkçe karşılığı tek boynuzlu attır. Yaygın olarak çevirisi değil de kendisi kullanılır. 1 milyar doların üzerinde değere ulaşmış startuplara verilen addır. Bir başarı göstergesidir. Güncel bir listeye https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_unicorn_startup_companies adresinden erişilebilir.
Türkçe çevirisi değerleme olarak yapılabilir. Değerleme, bir varlığın veya bir şirketin mevcut (veya öngörülen) değerini belirlemek için kullanılan analitik süreçtir. Değerleme yapmak için kullanılan birçok teknik vardır. Bir şirkete değer veren bir analist, işletme yönetimine, sermaye yapısının oluşumuna, gelecekteki kazanç beklentisine ve varlıklarının piyasa değerine bakar. Startup değerlemesi yapılırken bu listeye çok daha farklı (daha soyut) maddeler de eklenebilir.
Aslında risk sermayesi
olarak bilinir ama startup rüzgarı ile birlikte girişim sermayesi
olarak da anılmaya başlandı. Kelime anlamı, firmaların özkaynak karşılığında yüksek büyüme potansiyeli olan küçük, yüksek riskli, satartuplara sağladığı finansmandır. VC (Venture capitalist, risk yatırımcısı) aynı zamanda risk sermayesi yatırım şirketlerinde çalışan yatırımcılara da denir.
CONTRIBUTING.md dosyasına bakınız. Davranış kuralları için CODE_OF_CONDUCT dosyasına bakabilirsiniz.
Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz :).
Hidayet Doğan 🐛 |
Anıl Özbek 📖 |
All-contributors kullanılıyor.
Herhangi bir katkıyı büyük bir coşku ile kabul ederiz!